13 Şubat 2013 Çarşamba

Dikkat, Dikkat!! Aman Başımız Yanmasın !!!

Şimdi sizlere genel olarak alışveriş yaparken nelere dikkat edebiliriz bunları söylemek istiyorum;
1) Özellikle büyük bir alışveriş yapacaksanız sizinle ilgilenen, satış temsilcisiyle birebir sıcak bir diyalog kurun, ismini alın, bir sorun çıktığında kimin sizinle ilgilenebileceğini sorun ki, siz akılda kalabilesiniz. Bu şekilde orada çalışan yetkili de sizin için göstereceği çabanın en üst limitini gösterir. 
2) Satış görevlileri bazen çok can sıkıcı olabiliyor kabul ediyorum, ancak unutmayın onlarda sattıklarından para kazanıyorlar, istedikleri tek şey sizin bir şeyler alabilmeniz, bu durumda biraz ileri gidebilirler ancak, onları terslemeyin, olur da o mağazaya bir gün işiniz düşer. Ya da o satıcıya rağmen o ürünü alırsınız ve bir sorunla karşılaşırsınız, mağazaya gittiğiniz, karşınızda hoşlanmadığınız o satıcıyı bulabilirsiniz.
3) Bir ürün alacaksanız, garanti koşullarını en ince ayrıntısına kadar, üstüne basa basa sorun, size sözlü olarak bir şey söylerler, ödeme yapmadan garanti belgesini görmek isteyin, eğer belgenin içinde sözlü olarak söyledikleri şeyler yazmıyorsa ya ürünü almaktan vazgeçin, ya da söyledikleri garanti koşullarını kağıda geçirmelerini ve mağaza kaşesini vurmalarını rica edin. 
4) Özellikle fiyatı yüksek bir şey alacaksanız, önce bir görün, çok beğenmiş hatta vurulmuş olabilirsiniz, ancak önce, ürün hakkında bilgi alın, aklınıza takılan bir konu olursa kesinlikle satın almayın ve üzerinden bir gün geçmesini bekleyin, o ürünü ne kadar istediğinizi, bir problem çıkarsa bunun sizi nasıl etkileyeceğini sorgulayın. 
5) Bazen bazı şeyler çok fazla baştan çıkarıcı olabilir, unutmayın, kıyafet, ev eşyası vb. gibi yemediğimiz ancak tüketim malları olan ürünleri çok lezzetli kurabiyeler gibidir. Bir kurabiye ne kadar çok ağızda dağılır ne kadar çok lezzetli olursa kalori miktarı da o kadar fazladır, bize zararı vardır ya, işte vurulduğunuz o eşyada aynı etkiyi yapabilir ( böğğğğğğ, örneği kesin :D ) Rengi çok göz alıcı, desenleri harika olabilir ama bir kaç yıkamada solmayacağının garantisini almadıysanız kaçın ordan. Bırakın o ürün, mağaza vitrinini süslesin, nasılsa orada hiç yıkanmayacak. 
6) En önemlisi,sevgili bloggerlar ve blogger olmadan beni takip eden okuyucular, gücünüzün farkında olun, her biriniz kadınsınız, yani isteyip de yapamayacağınız hiç bir şey yok. Bir sorunla mı karşılaştınız, güzellikle kurumla konuştunuz çözüm olmadı mı;
Çirkefleşin, çıkarın dişlerinizi :D onları haklarınızı aramak ve bu konuda da ne kadar bilgili olduğunuz konusunda ikna ettiğiniz zaman, hem istediğinizi almış, hem de artı özür hediyeleriyle çıkabilirsiniz o mağazadan. 
7) Her türlü yolu denemenize rağmen sorun çözülmedi mi ???
O halde hemen oturduğunuz yere en yakın kaymakamlığa gidin ve tüketici hakları mahkemesine konuyla ilgili bir dilekçe yazın,
bırakın gerisini onlar halletsin. 
Size şöyle bir şey hatırlatmak isterim, annelerimizin zamanında ki porselenleri hatırlıyorsunuzdur. Ne kadar güzeller, ya da güzeldiler değil mi?, işte o porselenler sır işi denilen bir teknikle, el işçiliği ile üretiliyordu. Arz talep meselesinin bu kadar çok olamadığı zamanlarda.
Şimdi o ince el işçiliği dediğimiz şey yok, tabii Almanya'nın bazı bölgelerinden muhteşem ötesi porselenler getirmeyi düşünüyorsanız, bu uyarıları dikkate almayın, emin olun ki kırılmadığı takdirde ömürlük bir ürün aldınız. 
Amaaa, bu imkanımızın olmadığını göz önüne alırsak, Fazla desenler, insanın başına dert açabilir. 
Tabi ki sorunla karşılaşmaya da bilirsiniz ama deneme yanılma yapmanız gerekir.
Bu yazılarımda hiç bir markayı kötülemeye çalışmıyorum, sadece özene bezene, çeyiz alıyoruz, kimimiz, aldığı maaşının tümünü veriyor, kimimiz anne babasından alıyor parayı, hayaller kuruyoruz aldığımız her şeyle, şaka gibi belki ama aldığımız bir sarımsak döveciyle bile aramızda bağ kuruyoruz:D
İşte bu yüzden sorun yaşamak istemiyoruz.
Dikkat edelim diye yazdım bu postu. 
Her bir madde şahsım tarafından yazılmıştır. Uydurma değildir, okulda öğrendiklerimden aklımda kalanlardır :D
Kendinize çok iyi bakın canlar XO,XOOOO..
PS: Aldığımız her porselen bu aşağıda gördüğümüz gibi upuzuuuun ömürlü olsun. Her biri annemin, hatta ananemindir:)



Bu yukarıda gördüğünüz çay setinden bir kare, anneannemin çeyizinden çıkanlar, yani yaklaşık, 45 yıllık.

Bu yukarıda gördükleriniz de 25 yıllık. Ne demek istediğimi anlamışsınızdır :)  

5 yorum:

  1. Ne kadar güldürdün beni hhasta hasta :)
    Bu çeyizler arasında kurulan bağ gerçekten çok ilginç. Henüz ortada bir şeyim olmamasına rağmen aldığım küçük şeylerle aşk yaşıyorum resmen :D
    sanırım çeyiz alırken sadeye kaçılması en mantıklı.

    YanıtlaSil
  2. MÜSTAKBEL EŞİM: Kıyamam senhasta mı oldun:( aynen öyle resmen aşk yaşıyoruz çeyizlerle..

    YanıtlaSil
  3. Canımm, anneannenin çeyizliği olan fincana bayıldığımı söylemeliyim.. Tam bir vintage havası var :)

    YanıtlaSil
  4. :) teşekkür ederim canımcıım, onda daha neleeer var.

    YanıtlaSil

az biraz sözü olanlar buyursun lütfen :)